HOROSKOP,
HAYATIN KOZMİK ŞİFRESİDİR
Tüm astroloji karşıtları 21.yüzyılda ortaya çıkan gerçekler karşısında
şaşkınlık geçirmekteler ! Gerçekten de, gelişen teknoloji
astrolojinin en güçlü kanıtlara sahip olmasını sağladı. Bunlar da,
analizler ve Internet sayesinde dünyanın her yerindeki insanların
birbiriyle iletişim kurmasıdır. Yeni Zelanda'dan bile mesaj aldığımı
ve hayatta karşılaşma olanağımız olmayan insanların yazgılarını
gördüğümü düşünürsek, günümüz şartlarındaki her olanağın
astrolojiye yardımcı olduğunu kabul etmeliyiz. Bilgisayarlar sayesinde
doğru bir horoskop elde etmek, Ephemeris ve diğer yardımcı
kitapların rafa kaldırılmasını sağlamıştır. Sadece bu alandaki
ilerlemeler bile astrolojinin giderek güçlenmesine yardımcı olmuştur.
Artık, insanların yüzüne bakarak karakterlerini anlamaya çalışmanın
önemi kalmıyor. Basit bir program yüklü bilgisayar ve biraz astroloji
bilgisi yeterli oluyor !
19.Yüzyılda New York'da mahkemeye verilen astrolog Edams, biliciliği
falcılıkta kullanmakla suçlanıyordu. Edams, mahkeme başkanından tanımadığı
birisinin doğum bilgilerini rica etmişti. Sonraki celsede, Hakimin verdiği
ve kimsenin tanımadığı üvey oğlu hakkında horoskop analizini açıklayınca
beraat etmişti. Aynı mahkeme bu gün kurulsa, mahkeme salonunda açılan
Laptop'dan anında çıkartılan horoskop analizi izleyenleri o kadar şaşkına
çevirmez sanırım. Çünkü, bilimsel alandaki ilerlemeler kadar
astroloji de kendi kulvarında yol almış ve itibarını yeniden kazanmıştır.
Hayatımızın kozmik şifresi olan horoskopun ilk kez nerede ve nasıl
tasarlandığını bilmiyoruz. Bilinen şu ki, Mezopotamya'da kil
tabletler üzerine kazınmış olarak hazırlanmış horoskop bundan 4.000
yıl öncesine aittir. Horoskopun görünen şekli denize açılan bir
geminin ufukta izleyeceği yolu belirleyen haritanın benzeridir.
Denizcilikte kullanılan seyir (navigation) biliminde haritalar temel
unsurlardır. Bulunulan nokta merkez olmak üzere ufka bakan insanın çevresinde
daire şeklinde ardı bilinmeyen bir görünüm vardır. Okyanuslara açılarak
keşifleri yapan eski denizciler için ufkun ardındaki bilinmezlik ve sırlar
daima çekici olmuştur.
Horoskopta da, bir haritada yer alan izdüşümler ve yerleşimler
bulunmaktadır. Burada ufkun ardını ev adı verilen bölüşümler oluşturmaktadır.
Her ev hayatın bir alanını yansıtmakta ve yazgının bize göstereceği
olayları saklamaktadır. Bu açıdan bakarsak, horoskopta saklı duran ve
keşfedilmeyi bekleyen pek çok kıta ve ada yer almaktadır ! Bunu, hayatın
başlangıcında saptarsak alacağımız yol daha kazançlı ve yararlı
olacaktır. Örneğin, horoskopta Güneşin doğu yönünde ve önünde
yerleşen gezegen "Öncü" adı alır ve davranışlarımızı
kontrol eder veya yönlendirir. Bu gezegenin Mars olduğunu düşünelim.
Haksızlığa karşı yerinde duramayan ve tepkisini hemen belli eden bir
mizaç oluşturacaktır. Böyle birisi önemli bir tartışmada kendini
tutmayı bilemezse haklı olduğu konuda kaybedebilir. Hayatın yetişme
çağlarında mizaç ve kişiliğimizi yöneten enerjileri öğrenmek bizi
daha basiretli yapacaktır.
|
BİR
HOROSKOP VE BİR HAYAT
Yaşayan bir insanın olgunlaşması ile horoskopunun açıkladığı
olguların yıllar içinde ortaya çıkması astrolojinin bilimsel yanını
ortaya çıkartmakta ve "Yazgı" adı verilen kozmik yörüngemizdeki
gizemi açıklamaktadır. Neden gözü yaşlı bir aşık oluyoruz ? Neden
kalbimizde duygulara yer vermeyen bir katil haline geliyoruz ? Neden,
hayatın yarısı vasat geçen bir insan iken yaşlılık çağında Nobel
kazanan bir bilim adamı ortaya çıkıyor ? Kuşkusuz bu nedenlerin yanıtı,
Yaratana ait bir husus. Bizim öğrenmemize izin verilen sadece kimin
bunları yaşamaya aday olacağını saptamaktır.
Şimdi hayata yeni başlayan bir çocuğun ilk nefesini aldığı andaki
koordinatları saptayalım ve sonraki yıllarda horoskopunun gösterdikleri
ile gerçekten başına gelenlerin neler olduklarını görelim. Yerimiz kısıtlı
olduğundan ancak hayatın önemli olaylarını ele alacağız. Örnek kişi
bir kadın. 24 Kasım 1972 tarihinde saat 09.10'da, İstanbul'da dünyaya
gelmiş. Aşağıda, bu koordinatlar için hazırlanan Vedic (Hint)
sistemine ait Doğum Haritası (Rasi) ve Gezegen Güçleri Haritası (Navamsa)
görülmektedir. Analiz için Vedic sistemini seçtik. Zira, gelecekteki
olayları belirleyen "progression" olgusu "Dasa" adı
verilen Gezegensel Periyotlar ile gösterilmekte ve astroloji sisteminin
en önemli fenomeni olmaktadır.
|
BALIK
4.Ev
|
KOÇ
5.Ev
|
BOĞA
6.Ev
Satürn
R
|
İKİZLER
7.Ev
Ketu
AY
|
BALIK
11.Ev
|
KOÇ
12.Ev
|
BOĞA
Yük.Burç
AY
Ketu
|
İKİZLER
2.Ev
|
KOVA
3.Ev
|
Doğum
Haritası
(RASİ)
24
Kasım 1972
09.10
İstanbul |
YENGEÇ
8.Ev
|
KOVA
10.Ev
|
Navamsa
Haritası
(Gezegen
Güçleri)
|
YENGEÇ
3.Ev
|
OĞLAK
2.Ev
|
ASLAN
9.Ev
|
OĞLAK
9.Ev
Mars
|
ASLAN
4.Ev
Jüpiter
Satürn
R
|
YAY
Yük.Burç
Jüpiter
Rahu
|
AKREP
12.Ev
Güneş
Merkür
R
|
TERAZİ
11.Ev
Venüs
Mars
|
BAŞAK
10.Ev
|
YAY
8.Ev
|
AKREP
7.Ev
Venüs
Rahu
|
TERAZİ
6.Ev
Merkür
R
|
BAŞAK
5.Ev
Güneş
|
Doğumdaki Dasa : Jüpiter
Yaşanan Dasa : Merkür |
HOROSKOPUN
UFKU VE ARDINDAKİ GİZ
Horoskop tasarımına yabancı olanlar yukarıdaki kutucukların veya bölümlerin
ne işe yaradığını bilmezler ve sakladıkları yaşamsal sırları
anlayamazlar. Buradaki analizi hiç olmazsa astrolojinin temel bilgilerine
sahip olan okurlar için hazırlıyoruz. Astrolojiye karşıt olanlar
taslaktaki gizemi görebilmek için biraz fedakarlık yapıp kurallarını
öğrenmek zorundalar !
Vedic sisteminde gelecekteki olayların zamanlamasını "Dasa"
adı verilen Gezegensel periyotlardan analiz ederiz. Buradaki örnek
horoskopta Dasalar şöyledir : Doğumdaki Jüpiter Dasa15.08.1982
tarihinde yerini Satürn Dasaya bırakmıştır. Bundan sonra gelen Merkür
dasa 14.08.2001 tarihinde başlamıştır. Örnek haritanın sahibi halen
Merkür Dasa içinde yaşamaktadır.
YOGALAR : Bu haritada Vedic sisteminin en ünlü Yogası olan
"Gajakesekari Yoga" bulunmaktadır. Jüpiter ve Ay karşılıklı
köşe evlerde yerleşmişlerdir. Ancak Yoga temiz değildir ve Rahu-Ketu
(Kuzey-Güney Ay Düğümü) ekseninde yerleştiğinden gücü %50 azalmıştır.
Yine de harita sahibini içinde bulunduğu şartlarda başarılı yapmaya
yetmektedir.
ANNE, BABA VE KARDEŞLER : Vedic sisteminin ilginç analizlerinden bir
tarafı da anne,baba ve kardeşler hakkında bilgiler vermesidir. Bu
haritada 4.cü ev (anne) yöneticisi Jüpiter güçlüdür. Annenin uzun
ömürlü olacağını gösterir. Anneyi temsil eden Ay, Jüpiter'den görünüm
almakta ve köşe evde yerleşmektedir. Maddi varlık sahibidir. Ancak,
7.ci evde (evlilik) yerleşen Ay (anne), 8.ci zararlı evin (Yengeç) yöneticisidir
ve yanındaki Ketu'dan zarar görmüştür. Bu yerleşim annenin evlilikte
mutlu olamayacağını göstermektedir.
Vedic haritasında 9.cu ev Baba evidir ve Güneş de baba temsilcisi
olmaktadır. Güneş 12.ci zararlı evde yerleşmiştir. Babanın zorlu
hayatını, kişiye üzüntüler vermesini ve erken kaybını açıklar.
6.cı evdeki (Boğa) Satürn ile Güneş arasında görünüm vardır.
Vedic kurallarına göre Satürn 3,7 ve 10 ev sonrası ile görünüm
yapar. Bu yerleşim bize babanın ne zaman kaybedileceğini gösterir.
Harita sahibi kişi babasını Satürn periyodunda kaybetmiştir.
Annesinden ayrılan babası ayrı yaşarken vefat etmiş ve lise çağındaki
harita sahibi 2 yıl ruhsal bir depresyon geçirmiştir. 12.ci evde Güneş
ile birlikte olan Merkür de Satürn'den görünüm aldığından baba
kaybının getireceği depresyonu bize açıklamaktadır.
Vedic haritasında 11.ci ev Büyük kardeşleri gösterir. Burada kendi
burcuna (Terazi) yerleşen Venüs bir ablanın varlığını göstermektedir.
Venüs kendi burcunda güçlü olduğundan abla ile ilişkiler uyumludur.
Harita sahibi ablası ile mükemmel bir iletişim içindedir.
|
KARMİK
KONTROL GEZEGENLERİ
Vedic haritasındaki en ilginç yerleşim kalıtımsal özelliklerin geçmesini
açıklayan Karmik Kontrol Gezegenleridir. Ay Düğümlerinin yerleştikleri
burçların yöneticileri "Karmik Kontrol Gezegenleri" olmaktadır.
Bu gezegenler Jüpiter ile Merkür'dür. Jüpiter, Düğümlerde yerleşmiştir
ve her ikisi ile görünüm yapmaktadır. Güçlü bir kişilik, çevresi
tarafından beğenilen bir mizaç ve dünyevi alanlarda, eğitim de varlık
sahibi olmakta başarıları vermektedir. Jüpiter, Yükselen ve 4.cü ev
yöneticisidir.
Diğer Karmik Kontrol Gezegeni olan Merkür ise o kadar güçlü değildir.
7.ci evlilik evinin yöneticisi olarak 12.ci zararlı evde Baba temsilcisi
Güneş ile birliktedir. Bu yerleşim bize kalıtımsal olarak aileden geçen
ve evlilikte mutsuzluk veren etkileri göstermektedir. Gerçi biyolojik
olarak göz renginin kalıtımsal olduğu bilinir de, evlilikte mutsuzluğun
kalıtımsal olacağı kafaları karıştırabilir. Bunun açıklaması
oldukça kolaydır. Boşanan çiftlerin çocukları bu olaydan
etkilenirler. Bu örnekte boşanmanın etkisi yanında babanın erken kaybı
ve getirdiği ruhsal dalgalanmalar da görülmektedir. Böyle bir
depresyon geçirmiş ve Ay ile Merkür gibi ruhu ve bilinci temsil eden
iki gezegeni zarar görmüş insanın evliliğe farklı bir açıdan
bakması normaldir. İşte, bu nedenlerden dolayı Karmik Kontrol
Gezegenleri evlilikte sorunların kalıtımsal bir özellik olduğunu açıklamaktadır.
Bir horoskopta analiz ettiğimiz bir olguyu başka bir yerleşim ile sınayabiliriz.
Evlilikte mutsuzluk gözüken bu haritada yuva mutluluğunu gösteren 2.ci
evin de zarar görmesi gerekmektedir. Vedic haritasında 2.ci Ev Oğlak
burcundadır ve 11.ci evdeki (Terazi) Mars'tan görünüm almaktadır. Ayrıca,
"ashtakavarga" puanı Satürn için Oğlak burcunda
"0" olmaktadır.
Vedic sisteminde evlilik analizi Navamsa haritasından yapılır. Navamsa
haritasında 7.ci evlilik evinde Yükselen temsilcisi Venüs yerleşmiştir.
Güzel bir evlilik göstergesidir. Ancak, Venüs burada Rahu ile
birliktedir ve Ketu'dan görünüm almaktadır. Bu yerleşimler bize
evliliğin fazla mutluluk vermeyeceğini göstermektedir. Zaten, Rasi
haritasında Venüs ve Mars birlikte aynı evde (Terazi) yerleştiklerinden
ufukta 2 evlilik olması kaçınılmazdır. Evlilikler Merkür Dasa içinde
gerçekleşecektir. Zira, Merkür 7.ci evlilik evinin (İkizler) yöneticisidir.
Bir horoskoptan tüm hayatımızı öğrenmemiz mümkündür. Bunu bize öğreten
bilimin ne amacı olabilir ? İnsanın daha çocukken, ilerde 2
evlilik yapacağını ama mutlu olamayacağını bilmesi ne kazandırır ?
Hayata karşı motivasyonunu azaltmaz mı ? Hayatı kurulu ve mekanik bir
aygıt çalışması gibi düşünürsek horoskop analizinin faydasını
bulamayız. Oysa, içimizdeki biyolojik saat durmadan ilerlemekte ve hayatımızın
günleri tek tek uçup gitmektedir. Bizi nelerin beklediğini bilir ve
bunun henüz bilmediğimiz bir amaç için şekillendiğini düşünürsek
sahip olduğumuz şeylerle mutlu olmaya hazırlanırız. Dünyevi değerler
için insanların birbirini yiyip tüketmeleri böyle bir felsefe ile değişebilir.
"Işık Çağı Felsefesi" böyle bir değer yargısı üzerinde
kurulmalıdır !
|
|